..Dokuzuncu ayda emeklemiş olmak, onbeşinci ayda birkaç küpü üstüste koymak, onsekizinci ayda birkaç kelime etmek gibi gelişim aşamaları, beynin bu işlevlerle lişkili bölgelerinin olgunlaşmasının işaretleridir. Bu işaretleri görmek, anne-babayı ve doktoru rahatlatır.

İşler yolunda gitmeyip, bazı gelişim aşamaları zamanında gerçekleşmezse, gelişimde bir gecikme veya sapma kuşkusu doğar. Gecikmenin sebepleri ve biçimleri muhtelif olsa da, bu kitap kapsamını ilgilendiren gecikme, çocuğun iletişim ve ilişki kurma becerilerinin zamanında ve uygun biçimde ortaya çıkmamasıdır. İletişim bozukluğu dendiğinde, ilk akla gelen “konuşma gecikmesi”dir. Otizm, dikkat problemi, işitsel bozukluk v.s. gibi terimler, iletişimin uygun bir şekilde gelişmediği bir durumun sebebi olarak ortaya atılan teşhislerdir. Teşhislerin hangisinin duruma uygun olduğu bir yana, hepsinin neredeyse ortak paydası, “konuşma gecikmesi”dir. …Konuşma becerilerinin ortaya çıkması, cümlelerin uzaması, iletişim sorununun çok temel bir yanının artık aşıldığı anlamına gelir. İletişim ise, sadece konuşmayı değil, insanlararası ilişkiyi sağlayan her türlü yöntemi içerir. Belki en önemlisi, iletişimin ihtiyaç ifade etmekten öte, “laf olsun” ya da “hatır için” yapılan, gündelik dilde “muhabbet” oalrak adlandırdığımız her türlü alışverişi içermesidir. Sözlü ya da sözsüz iletişimin temelleri olan dikkat ile sözcük tanıma ve söyleme, iletişimin aşamalarına geçişin başlangıcıdır. Değerli arkadaşım ve meslekdaşım İnci Vural, iletişim becerilerinin gelişiminde sorunlar yaşayan çocuklara ve ailelerine yardımcı olacak bu kitabının önemli bir ihtiyacı karşılayacağını düşünüyorum. Prof. Dr. Yankı YAZGAN’ın sunuş yazısından

Pedagog ve Klinik Psikolog İnci Vural

Leave a Response