ÇOCUKLARLA KIŞ TATİLİNE GİDERKEN

Çocuklarınızla kış tatilinizin keyifli ve sağlıklı geçmesi en büyük  dileğinizdir.  Tatil dönüşünde işinize dönmek zorundaysanız onların kesinlikle hastalanmaması gerekir.  Kışın ortasında bunu nasıl sağlayacaksınız? 

 Tatil yerinin seçimi?

Öncelikle çocuklara uygun bir ortam seçmeniz gerekir.  Çocuklarınız ilkokul çağından küçüklerse otel seçimi çok önemlidir.  Bebek ve ufak çocuklara uygun odalar ve yemekler olmalı.  Otellerde menü seçenekleri sunulmalı.  Çocuklarınızın asla ağızlarına koymayacakları, karmaşık menüler değil, seçeneklerin sunulduğu açık büfeleri tercih etmelisiniz.  Örneğin:  sabah kahvaltısında yumurta seçeneklerinin olması:  rafadan sert yumurta, sahanda yumurta, omlet çeşitlerinin olması onlara son derece çekici gelecektir.  İştahsız ve çok seçen bir çocuğun kendi omletini hazırlatması son derece keyif verecek evde yemediği kadar orada yemekten zevk almasını sağlayacaktır.  Sadece yumurta ile verdiğimiz bu örnek diğer tüm öğünler için de geçerli olacaktır.  Eğer açık büfe seçenekleri yoksa ısmarladığınız yemeklerin çoğu sofraya geldiğinde çocuğunuz burun kıvıracak siz de sinirleneceksiniz.

Odalar da önemli…   Bebekle gidiyorsanız ona açılabilecek bir portatif yatak hem güvenli hem de alandan yer  kazandıracaktır.  Yere yakın bir yatak güvenli de olacaktır.  Otelin temizliği de bebekle çıkılan tatillerde son derece önemlidir.  Temizliği sorgulamalısınız.  Her gün oda servisi verilmesi emekleyen bebeğinizi götürüyorsanız onun hijyeni için önemlidir.  Bunları önceden sorgulamalısınız.  Check-in yaptıktan sonra sorgulamak biraz geç olacaktır.  Bu durumlarda oda veya otel değiştirmek hem size zor olacak hem de otellerin bu mevsimde dolu olması nedeniyle nedereyse imkansız olacaktır.

Kayak kayabilirler mi?

Belki de en çok merak ettiğiniz konu budur.  Kaç yaşında kaydırmaya başlamalı?  Daha neredeyse dayday durmayı yeni öğrenen İsviçreli bebeklerin ayaklarına 2 yaşındayken kayaklar takılmakta, 3 yaşındaki İsviçreli bebekler ise sizi kıskandıracak kıvraklıkla kayabilmektedirler.  Onların anne-babaları hatta anneanneleri de öyle öğrenmişler…  Bizim toplumumuz için kayak son 10-15 senedir yaygınlaşan, yine de orta gelirli ailelerin pek deneyemediği bir spor.  Alışık olmadığımız bu spora çocuklarımızı alıştırabiliriz ancak dikkatli olmamız gerekiyor.  Henüz 2-3 yaşında kayakları yönlendirme, taşıyabilme, ağır kayak ayakkabılarıyla yürüyemeyeceklerinden düşebilirler.  Kemik kırıkları dahi olabilir.  Bu nedenle kayak okulları 4-5 yaşından önce çocukları kabul etmezler. Eğer anne-baba çok iyi kayakçılarsa bacaklarınınn arasında dağa çıkarabilirler çocuklarını.  Eğer iyi kayamıyorlarsa çocukların kayak okuluna gitmeleri uygun olacaktır.  Çocuğun talimat alabileceği, yeni bir gurupta birey olarak davranabileceği, öğretmeni dinleyip uygulayabileceği en uygun yaş budur.  Daha öncesinde kalabalık ve alışmadıkları bir guruba çocuğunuz uyum sağlayamayabilir.  Hemen kayak okuluna bırakıp gitmeyin.  Bir kaç gün başında durun.  Tecrübeyle kanıtlıdır: Benim kızım 5 yaşında kayak okulunda iken kayaklarını pistte çıkarıp, saklayıp, kayak okulundan kaçmıştı!  Okuldan kızımı almaya gittiğimde kızımı arayan polis arabalarıyla karşılaşmıştım.  Kızım akıllı çıkıp otelimizi bulmuştu ancak oldukça kötü bir anıyı da beyinlerimize  kazımıştı…  Kaldığınız her gün çocuğunuz kayağa daha fazla alışacaktır.

Düşerlerse?

Aslında kayak öğrenen erişkinler çocuklarda daha çok düşerler.  Ağırlık merkezleri yere yakın olduğundan kayak düşmelerinde çocuklar daha az travma yaşarlar.  En önemli kazalar hızlı kayan büyüklerin onlara çarpmaları sonucu olur.  Onlara kar pistinde nerede beklemeleri gerektiğini derhal öğretmelisiniz.  Liftlere inmek ve binmek te onları ürkütebilir.  İniş binişlerinde onlara yardımcı olmak gerekir.  Korkmaları normaldir ve çocuğunuzun yapısıyla da ilgilidir.  Ürkek çocuklar daha uzun süreçte kaymayı öğrenirler.   Düşme sonrasında bir uzvunu oynatamıyorsa, aniden aşırı şişme ve morarma olursa aslında tedavi ilacınız yanınızda, yani o uzvu soğuk tutmalı ve hemen karla kaplamalısınız.  Tüm pistlerde ski jetleri ilkyardım sedyeleri  taşımaktadırlar.  Yardım almaya kesinlikle çekinmemelisiniz.  Eğer aşırı ağrı, hareket kısıtlılığı, şişme , şuur kapanıklığı gibi durumlar varsa hastaneye gitmelisiniz, boynu oynatmamalısınız.  Bu nedenle sedye ile kazazedeyi taşımalısınız.

Nasıl giydirmeli?

Eğer soğuk iklime alışık değilseniz mutlaka yanınıza kalın kıyafetler almalısınız.  Kayak ve kış tatillerinde en önemli nokta kat kat giymektir.  Güneşli bir havada katlar azaltılmalı, hava soğuduğunda soğuk ve su geçirmeyen bir mont  giyilmelidir.. Donma özellikle uçlardan olacağından parmak uçları da kapalı olan eldiven, kalın çoraplar ve gerekirse de burnu kapamak üzere boyunluk veya kaşkol giyilmelidir.  Çocuklara bu önlemler anlatılmalıdır.  Üşümede hangi bölgelerin kapanması gerektiğini kayak yapan her çocuğa yaşına uygun bir dille kara çıkmadan önce anlatmak gerekir.

Dağda  güneşe dikkat!

Kış tatilinde en beklenmedik kaza güneş yanıklarıdır.  Güneş ışınlarının beyaz kardan her yönden yansıması nedeniyle karda güneş yanıkları çok sık olur.  Çocuklarımızla gittiğimiz bir kayak tatilinden 2. Derecede güneş yanığı ile dönmüştük!  Bu hem çok ağrılı hem de cilt kanseri için ileride sakıncalı olacak bir durumdur.  6 aydan küçük bebeklere ve çocukların yüz, ense  ve boyunlarına dışarı çıkmadan yarım saat once güneş koruyucu krem uygulamak gerekir.   Bulutlu günlerde bile bunu yapın. Güneş koruyucu kremin koruma faktörü 40-50 SPF ( sun protection factor) olmalı.

Bebek dağa gider mi?

Yenidoğan dönemi bebeğin ilk 2 ayıdır.  Bu aylarda bebeğin ısı kontrol kabiliyeti vardır ancak üşümesi ve ısı kaybetmesi de çok kolaydır.  Bu nedenle havanın kapalı olduğu ve çok soğuk günlerde yenidoğan bebeğin uzun süreyle dışarıda kalması doğru olmaz.  Kısa süreyle güneşli günde dağ havası almasında ise bir sakınca yoktur.  Bebekle dağa .çıkıldığında ısısının aralıklı olarak kontrol edilmesinde fayda vardır.  Bebeğin havasız ve yoğun sigara dumanı olan ortamlarda kesinlikle  tutulmaması gerekir.  Onun yanında sigara içilmesi ona sigara içirilmesine eşittir.   Tatile bebekle giderken eğer bakıcı yoksa dinlenme , eğlenme, kayma gibi planları askıya almak gerekir.  Bebeğin yoğun bakımı nedeniyle alışık olduğunuz tatili geçiremeyebilirsiniz.  Beklentilerinizi en aza indirirseniz bir saat süreyle kayma bile size uzun gelecektir.

Hazırlayan: 

Dr Gülnihal Şarman

Yenidoğan ve Çocuk Hastalıkları Uzmanı

Havuz güvenliği
• Çocuğu asla havuz yanında yalnız bırakmayın, bir an bile!
• Evinizde havuz varsa, etrafını mutlaka file ile çevirin.
• Şişen yüzmeye yardımcı aksesuarlara güvenmeyin, can yeleğinin yerini asla tutmaz, çocuğa yalancı bir güvenlik hissi verir.
• Çocuklar 4 yaşından önce gelişimsel olarak yüzme derslerine hazır değildirler. 4 yaşından önce alınan dersler boğulma riskini azaltmaz.
• Ne zaman bir bebek veya oyun çocuğu havuzda olsa, bir erişkin mutlaka çocuğa bir kol boyu uzaklıkta, yanında olmalı.

Yolculuk güvenliği
• Araba koltuğunun kemerlerini ve emniyet kemerini takın.

• Atıştırmak için yiyecek, su, ilk yardım çantası ve çocuğunuzun kullandığı ilaçları yanınıza alın.
• Sıcak havalarda seyahat ederken arabanızın klimasını bebeğe gelmeyecek şekilde çalıştırmanızda sakınca yoktur.
  • Çocuğunuzu her zaman arka koltuğa koyun. Çünkü orası en sık çarpma şekli olan kafa çarpmaları için en uzak ve en güvenli yer.

 

Bebeğinizle daha güvenli bir uçak yolculuğu yapabilmek için:

Uçuşların çok kalabalık olmadığı saatleri tercih edin.
Ellerinizi sık sık yıkayın; yanınızda antibakteriyal özelliği olan ıslak mendillerden bulundurun.
Yakınınızda nezleli bir kişi oturuyorsa ve başka boş yerler varsa uzaklaşın.
Mutlaka uçağın kalkış ve inişlerinde bebeğinizi kucağınıza alın ve ona da kemer takın.
Kulak ağrısını önlemek için kalkış ve inişlerde ya emzirin ya da biberon verin. Emme hareketi orta kulak basınçlarının eşitlenmesini kolaylaştırır ve bebeği rahatlatır.
Bebeğinizin ciddi tıbbi sorunları varsa çocuk doktoruna danışın ve havayollarına haber verin.
Yolculuğa çıkarken yanınıza ateş düşürücü şurup,  böcek  sokması için krem, koruma faktörü en az 30 SPF (bebekler için 40-50 SPF) olan güneş kreminizi  almayı unutmayın.